Bizimle iç içe, her gün farkında olmaksızın kullandığımız matematik günlük yaşantımızın önemli bir parçasını oluşturur. Matematik bir zorunluluktur bir gereksinmedir. Zaman içinde birçok kavim matematiğe ihtiyaç duymuş ve bir şekilde nesneleri anlamlandırma gereği görmüştür. Bilimsel gelişmeler ilerledikçe matematik gelişmiş, evrimleşmiş ve karmaşık bir yapı olarak kullanılmaya başlamıştır.

   Aslında matematik bize hep bildiğimiz şeylerden bahseder. Gökyüzünden, doğadan, ölümden, ağlamadan, gülmeden… Yaşam varlığın bir ispatıdır bir başka deyişle. Nitekim bir bilim adamı “Matematik bize yeni hiçbir şey öğretmez.” demiştir. Doğru matematik bize yeni hiç bir şey öğretmez. Aslında var olanı bir kez daha görmemize yardımcı olur. Her gün monoton bir tavırla güne başlarız ve günümüzü bitiririz. Adım attığımızı, yaşadığımızı hatta nefes aldığımızı bile düşünmeyiz çoğu zaman. İnsan verilmiş olan elden gitmeyince onun farkına varamazmış. Matematik de böyle bir bilimdir. Ama elden gideceğe pek benzemeyen bir bilim. Elden gitmeyecekse biz bunun farkına varmayacak mıyız yani, illaki bir noksanlık bir gereksinim mi yaşamamız lazım asla! Hayatta bazı şeyler gelecek için yapılır, bazıları düzen için, bazıları güzellik için… Hepsinin ortak bir amacı vardır insan yaşamını kolaylaştırmak için. Matematik de insanın yaşamını bir düzene bir kurallar bütününe yönlendiren yapıyı ihtiva eder içerisinde. Matematiği öğrenen kişinin hayatında birçok değişime rastlanır. Bunu kişi kendisi kolaylıkla fark eder. Uluslar ülkelerinin gelişimleri için öncelikle matematik ve fen bilimlerine ağırlık vermişlerdir. Sizce niçin? Cevabı açıktır. Gelişmişliğin, geleceğin yolu bu bilimlerden geçer de ondan. O halde bu kadar önemli bir bilime biz neden uzak kalalım, biz neden mahrumiyetle yaşayalım. Bu gerçeğe gözlerimizi tıkayalım. Bir nefes gibi refleks haline gelmiş, farkında olmadan kullandığımız matematiğin neden farkına varmayalım, neden yaratılmışlarda matematiği aramayalım? Hayatımız için adeta bir hava gibi, su gibi ihtiyaç olan bu membayı neden tatmayalım?

   Ellerimize bakalım, sonra çevremize, dönen dünyaya, kurulu düzene, ekosisteme… Ne gördük? Gördüğümüzü anlayabildik mi? Anlayamadıysak sorun bizde olmalı. Evet, konu ciddi, gelecektir matematikle anlatılmak istenen. Geleceğimizi ne kadar görmek istiyorsak o kadar matematiği anlamaya çalışmalıyız, anlatmaya çalışmalıyız. Siz de bugün bir değişiklik yapın. Hayatınızdaki matematiği kısa bir süre düşünün, bir sevdiğinize matematiğin varlığını hissettirin.Bakın göreceksiniz bir şeyler değişecek….