Hayatımız Kesir

   Hayatımızda o kadar çok kesir kullanıyoruz ki artık onları fark etmez olmuşuz. Toplama yapabilmek için paydalar eşitleniyor, yaşamda ise ortak paydada buluşamayan insanlar bir araya gelemiyorlar. Yine aynı şekilde ortak bir paydaya sahip insanlar kendi kararlarını vererek çıkarma yapabilirler. Hepimizin ortak paydası insan olmakken yani Hz. Âdem (as)’ın çocukları olmakken ayrılacak ne de çok sebep buluyoruz ve bir türlü birbirimizle işlem yapamıyoruz.! Çarpma işleminde payda eşitlemeye gerek yoktur. Eğer çarpışılacaksa paydaların ne olduğu önemli değildir. Tıpkı Çanakkale savaşında olduğu gibi gerekirse aslanlar gibi çarpışır, sadeleşir ama özümüzü buluruz. Çarpmak çoğalmak mıdır? Yoksa gerçek mana için kendini feda etmek mi? Bu soruların doğru yanıtı kesirlerin gizemli dünyasında gizli. Şuna eminiz ki yüce Allah(c.c) kesirleri de elbette boşa yaratmadı. Bir tamsayı ile basit bir kesri çarpınca sayının değeri azalıyor. Ancak bileşik bir kesirle çarpınca sayının değeri artıyor. Demek ki bizi geliştirecek işler basit değil karmaşık işlerdir. Kesirlerde bölme işleminde çok farklı bir durum söz konusu. Normalde bölme yapmak parçalamak, küçültmek demekken kesirlerle bölmede, bölünen kesir aynen yazılırken bölen kesir ters çevriliyor ve çarpılıyor bölünenle. Bölme işleminde her zaman kendimizi çarpışmaya hazırlamalıyız. Aslında hepimiz insanlık ve sevgi paydasında buluşmalı, engin hoşgörüde yaşamalıyız. Peki, siz her insanın bir değeri olduğu yaşamınızda bu güne kadar paydanızı kullanarak kaç kişiyle işlem yaptınız? Hiç düşündünüz mü?